Gibi Dizisi Psikolojik İnceleme

Gibi Dizi İncelemesi: Adler’in Kardeş Teorisi

Dizi/Gelişim Psikolojisi

Sevgili dostlar, Film Psikoloğu‘ndan herkese kocaman bir merhaba. Bu sefer Gibi dizisini masaya yatırıp Ersoy’un babaannesi gibi parça pinçik edeceğiz. Peki nasıl? Sizlerin de bildiği gibi Adler’in artık pek de geçerli sayılmayan ama ilk yıllarda oldukça ilgi ve kabul gören bir teorisi var: Doğum Sırası Teorisi. Taşlar yavaş yavaş yerine oturduysa; Gibi Dizi İncelemesi: Adler’in Kardeş Teorisi yazısının minik bilgi köşesini açayım…

Adler’in Doğum sırası Teorisi‘ne göre kişiliğimizi etkileyen faktörlerden biri de doğum sıramızdır. Yani ailede kaçıncı kardeş olduğumuz. Bu teori aslında “ablalar anne gibidir, tekne kazıntıları şımarık olur” gibi söylemlerle toplumda kendini göstermeye devam ediyor ama biz teoriyi Gibi karakterleriyle ele alacağız.

Huysuz ve tatsız adam Yılmaz, salsadan salçaya geniş bir kültür yelpazesine hakim olan İlkkan ve saatli bomba Ersoy kardeş olsaydı; Adler’in teorisine göre doğum sıraları nasıl olurdu? Maviden yeşile kusursuz bir geçişe hazır olun. Başlıyoruz.

Tuzsuz Çorba Yılmaz İncelemesi

Şimdi diyeceksiniz ki sinegastroya mı geçtik? Hayır, hayır. Hala Gibi Dizi İncelemesi‘ndeyiz. Yılmaz; huysuz, pesimist, realist ve sık sık da gergin bir karakter. İnsanların kendisi hakkındaki fikirlerini önemsemiyor. Onun zevkleri bizim nezdimizde makul bir zemine oturmak zorunda da değil.

Pek çok konuda yeterli ve başarılı olduğunu düşünüyor. Onay arayışı yok, aksine isyankar ve tehditkar. Büyüklerine saygılı ama bağımsız bir karakter. Ersoy ve İlkkan‘a davranışların bakacak olursak; ikisini de kendinden daha az başarılı ve yeterli gördüğünü söyleyebiliriz. Her konuda ikisinden de daha iyi kararlar alacağına inanıyor.

Peki Yılmaz Kaçıncı Kardeş? 

Yılmaz bir kardeş sırasına tamamıyla uymuyor açıkçası. Ama ilk çocuk olmaya göz kırpan özellikleri var. Adler’e göre anne babalar ilk çocuğun mükemmel olması için uğraşır. Her şeyin en iyisini bilen, gerçekçi, disiplinli, güçlü ve diretken olması için çabalar. Ama aynı zaman ilk çocuk evin gizli yöneticisidir. Bu nedenle de ileride; çevreyi yönetmeye, kontrolcü olmaya eğilimlidirler. Sempatik olmasalar da dominantlardır.

Yılmaz, Ersoy’u ve İlkkan’ı tıpkı evi yöneten ilk çocuk gibi yönetmeye çalışıyor. Yer yer de baskı altına alıyor. Kendince çevrenin kabul görmeyeceği ya da başarıyla ilişkili olmayan ilgi ve becerileri küçümsüyor. Ama burada artık evin hakimiyetini kaybetmiş ilk çocuğun, kardeşlerinin becerileri karşısındaki aşağılık kompleksi de devreye giriyor. Yılmaz için onay arama hariç bir ilk çocuk profili diyebiliriz.

Gibi Yılmaz’ın Kardeş Profili

Ersoy’un öfkesini, İlkkan’ın hobilerini küçümsemesi, tıpkı bir ebeveyn gibi ikisini de sık sık küçümsemesi bu fikri güçlendiriyor. Ama bu durum farklı bakış açılarına göre değişebilir. Zaten bir şeyin tam tersini söyle, al sana farklı bakış açısı.

İlkkan’ın sosyalleşme çabasını ve salsa derslerini aşağılayan Yılmaz, konu Ersoy olunca da durmuyor. Ersoy’un IQ puanına da ikna olmuyor mesela. İkna olduğunda ise bir ebeveyn muadili gibi onu doğru yönlendirmeyi esas görev ediniyor. Yani bir yandan ideal evlat olmaya çalışıyor, bir yandan da kıskançlığını, aşağılık kompleksini kusuyor. Ama hakimiyeti elinde tutma savaşı hep devam ediyor.


İlkkan seni hiç dinlemedim ama bence yani haksızsın ya!


Özlü Sözler Prensi İlkkan İncelemesi

İlkkan hobileri olan, onaylanmaya aç, çabuk bağlanabilen hatta bağımlı hale gelebilen bir kardeşimiz. Yılmaz’a göre hep haksız, bana göre ise bazen haksız . Sosyal öğrenmeye çok açık ama aynı zamanda taklitçi. Hatırlar mısınız bilmem, son sezonda psikiyatrist İlkkan’ın karaktersiz olduğunu söylemişti. Karakteri yok adamın. Yani ne doğru ne yanlış deneyimlememiş. Kendi kararlarını almamış. Özgüveni yüksek ama çabuk demotive oluyor. Çünkü özgüveni de dışa bağımlı. Yine aynı bölümde İlkkan aşırı güçlü patern verici bir teyzemizi tamamen kopyalıyordu.

Yılmaz’a sık sık boyun eğiyor, sinirlense de öyle çok yükselmiyor. Biraz ispiyoncu, biraz kaypak, sorunları görmezden gelerek çözen, otoriteyle yani Yılmaz’la sıkıntı yaşamaktan çekinen ama yer yer de otoritenin tahtına göz diken biri İlkkan.

Peki İlkkan Kaçıncı Kardeş?

İlkkan neredeyse tamamen bir ortanca kardeş profili. Ortanca kardeşler, son yenilgi yani en küçük kardeş doğana kadar evin hakimidir. İlk çocuğu kısa süreliğine yenmiştir. Ama küçük kardeş doğunca o da ilgiyi kaybetmiştir. İlk çocuk otorite figürü, dürüstlük timsali iken son çocuk ilgi odağı, özgür, vurdumduymaz ve bağımsızdır. Ortanca çocuğa ise ara sıra rekabet etmek ama genellikle boyun eğmek, ilgi beklememek, kendi gelişimine odaklanmak kalır. En çok hobisi olan da İlkkan zaten. Ortanca çocuklar için gerçek dışı hedefler seçmek de Adler’in beklediği özelliklerden biri.

Gibi İlkkan ne yaşadığını biliyor mu?

İlkkan’ın Yılmaz’a bazen kafa tutup sık sık yenilmesi, gelişimine hobilerine odaklanması, Yılmaz’ın eleştirilerine kavga çıkmayacak şekilde cevap vermesi ortanca çocuk alametleridir. Zaten abi deseniz değil şımarık küçük çocuk deseniz değil… İlgi almamış desem olmaz ama almaya devam ediyor da diyemeyiz… Başına ne geldiyse, biraz ortancalıktan geliyor İlkkan’ın. Sevgiye aç, iltifat çetesinin eline de düşüyor o yüzden. Kardeşler, anne babalar kendi halindeyken para için kölelik bile mantıklı geliyor hayatı boyunca arada kalmış İlkkan’a. Ortancanın doğası bu ya, hata üstüne hata yapıyor. Ama merak etme İlkkan dostların seninle! Yahşi günde yar yahşiyse yaman günde biz varız.

Pamuk Şeker Ersoy İncelemesi

Gibi Dizi İncelemesi: Adler’in Kardeş Teorisi yazımıza Ersoy ile devam ediyoruz. Ersoy çok tatlı bir insan. Ne Yılmaz kadar huysuz ne de İlkkan kadar antipatik. Girdiği hemen her ortamın gözbebeği. Ayrıca zevkine düşkün. Hem de cebinde 5 kuruş yokken menüdeki en pahalı içeceği sipariş edecek kadar. Gibi üçlüsüne baktığımızda aralarındaki en çocuksu ruhun Ersoy olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hesabı ödemek için kanını satması dışında sorumluluk sahibi bir hareket görmedik daha Ersoy’dan. Aksini iddia eden buyursun yoruma.


Sen hakanına karşı mı geliyorsun?!


Ersoy yer yer parlıyor. Ne zaman patlayacağı belli olmayan bir volkan. Ama Yılmaz “Ersoy bir dur @#!!-” dediği zaman da duruyor. Ne Yılmazla ne de İlkkan’la bir rekabeti yok. Ama o da iltifata dayanamayan yumuşak bir irade.

Peki Ersoy Kaçıncı Kardeş?

Adler’e göre rekabete girmeyen, hep gözbebeği olan, hiç büyümeyen bir kardeş var: en küçük kardeş. Ersoy kimseden daha iyi olmaya çalışmıyor, kimseyi yönetmek istemiyor. Bir tek sorunu duygularını kötü yönetmek. O da anne babanın gevşek disiplin dönemine denk geldiğinden herhalde. Evin en küçüğüne herkes bebek gibi davranır. O da duygularını yönetmeyi, ertelemeyi, sorumluluk almayı öğrenemez. Ersoy napsın 🙁 Yılmaz sus deyince susuyor, dur deyince duruyor. Ama ejder meyveli limonatadan da vazgeçmiyor hani. Bir daha mı gelecek dünyaya.

Karamel Macchiato Ersoy

Bir başka örnek daha vereyim, sonra yazıyı toparlayacağız. Ersoy da hata yapıyor İlkkan da. ama fark ettiniz mi bilmem, Yılmaz Ersoy’a asla İlkkan’a kızdığı kadar kızmıyor. İlkkanın hatası 1 bölüm konuşulurken Ersoy’unki 10 saniyede kapatılıyor. Bir de Yılmaz İlkkan’ı kurtaracağı zaman asistanı hep Ersoy. Çünkü Yılmaz Ersoy için bir ikame ebeveyn. Yani Ersoy, Yılmaz ne derse yapmaya hazır. Bir de Ersoy ilgiye aç, ilgisizi yapamaz. Düşünsenize çocuğun babaannesini yediler, bir kişiye de küsmedi, grubu (kardeşlerini) terk etmedi. Ne demişti Yılmaz? Ben senin aksine bir bireyim. Benim bir karakterim var. Öyle her esen rüzgarda başka birisi olamıyorum. Kim her esen rüzgara çabucak uyum sağlayabiliyor peki? Küçük kardeşler…

Genel Kanı Nedir?

Şimdi biz Gibi dizi incelemesinde ne yaptık… Eğer Yılmaz, İlkkan ve Ersoy kardeş olsalardı hangi sırayla doğmuş olurlardı ona baktık. Neye göre? Artık geçerli sayılmasa da Adler’in Doğum Sırası Teorisi’ne göre. Peki kanıtlanabilir olmayan her şey yanlış mıdır? Belki evet belki hayır. Bu yazı gerçekçi bir yazı mı olmuş? Bana göre evet, belki de hayır. Ama gerçeklerin bir kıymeti yok. Genel kanı neyse onu yaşıyoruz. Hadi eyvallah.

Bu yazıyı beğendiyseniz şunlara bakmayı ihmal etmeyin: Zeytin Ağacı Terapisi Gerçek Mi Sahte Mi: İnceleme YazısıSıcak Kafa Psikolojik İnceleme ve Kızılcık Şerbeti Psikolojik İnceleme: Şema Terapi

 

1 Yorum

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*