you dizisi joe goldberg karakter incelemesi

Joe Goldberg İncelemesi : Bir Vaka Analizi

Dizi/Yaratıcı Psikoloji

Bugün Netflix’in bizi tanıştırdığı karakterlerden birisi, You dizisi başrolü Joe Goldberg konuğumuz olacak. Joe ’nun saplantılı hali, takip davranışları, aynı başarısız ilişki örüntüleri ve kontrolü kaybettiği noktalar ilgi çekici. Peki bu Joe kimdir? Neden böyle davranıyor? Hadi, bir bakalım. Dikkat, yazı dizi hakkında spoiler içermektedir!

You dizisi ne anlatıyor?

Netflix’in gözbebeği You dizisi Joe Goldberg ve tutkulu aşklarını anlatıyor diyebiliriz. Ancak tutkulu dediysek Tahir ile Zühre, Behlül ile Bihter beklemeyin. Bunlar biraz daha kanlı aşklar. Kan, dehşet, gözyaşı, cinayet… Ne ararsanız Joe Goldberg ile bulabilirsiniz. Detaylı bir özet vermeyeceğim. Ancak Joe’nun ilk sezonda Guinevere Beck’e, ikinci sezonda Love Quinn’e aşık olduğunu hatırlatalım. Üstelik aynı tehlikeli ve rahatsız edici tutkuyla. You üçüncü sezonda ise Joe ve Love’ı “mutlu ve huzurlu” bir aile olarak görüyoruz. Kah birlikte muffin yapıyor kah ceset gömüyorlar. Adeta saadet dolu bir tablo. Tabii Marienne’ye aşık olması da minik bir detay. Gelelim asıl önemli soruya…

Joe Goldberg psikopat mı?

Eğer diziyi izlediyseniz sahneleri izlerken veya benim yazımı okurken içinizden şu cümleyi geçirmiş olabilirsiniz: “Bu adam psikopat”. Joe Goldberg her ne kadar bir seri katil olsa da kendisi psikopat değil. Peki kime psikopat denir? Psikopat; antisosyal kişilik bozukluğunun halk arasında kullanılan ismidir. Her katilin ya da her suçlunun psikopat olduğu düşünülse de bu doğru değildir. Evet, antisosyal kişilik bozukluğuna sahip suçlular vardır. Ancak her suçlu antisosyal kişilik bozukluğuna sahip değildir. Joe da antisosyal kişiliğe sahip olmayan bir katil.

Antisosyal kişilik bozukluğu DSM-5 kriterlerine Joe uyuyor mu, bir bakalım:

  • Yasal yükümlülüklere uymama: Joe’nun uyduğu tek madde. Ancak, her suçlu antisosyal değildir.
  • Kişisel çıkarı ya da zevki için başkalarını dolandırma: Joe’nun motivasyonu kendi zevki değil, Joe sevdiği kadının iyiliği için, onu korumak için motive oluyor. Yani dışsal motivasyona sahip.
  • Dürtüsellik ya da geleceğini tasarlayamama: Joe Goldberg cinayetlerini düzenli ve kamufle edilebilir şekilde planlıyor. Bir cinnet anı ya da ani bir parlama ile cinayet işlemiyor. Bir kadına kapıldığı zaman her daim gelecek hayalleri oluyor, peri masalından çıkmış gibi görünse de hayli ürkütücü hayaller.
  • Kendisinin ya da başkasının güvenliğini umursamama: Joe, saplantılı olduğu kadınları korumaya çalışıyor. Hatta onların mutluluğu için kendini feda ettiğine inanıyor.
  • Sürekli bir sorumsuzluk hali: Joe’nun sürekli bir işi var. Son sezonda ise iyi bir baba ve koca olmaya kendini adıyor. İyi olmaya çabalayan ancak bunu hak ettiğine inanamayan bir karakter örüntüsü var.
  • Başkasını incitmekten ötürü vicdan azabı çekmeme: Love’ı sevmemesine rağmen ona iyi bir koca olmayı borç görüyor ve kendi mutsuzluğuna rağmen onunla ilgilenmeyi, onun mutluluğunu kendine görev ediniyor. Kendi cinayetlerinde de öldürdüğü kişiye bağlı olarak vicdan azabı çekebiliyor. Karısı Love Quinn’in cinayetlerinde ise mütemadiyen suçluluk duyuyor. Çünkü sebebin kendisi olduğunu biliyor.

Gördüğünüz üzere, Joe antisosyal bir örüntü göstermiyor. Peki Joe’nun nesi var?

Joe Goldberg Kişiliğinin Yapı Taşları

Travmatik Ebeveynler ve Bağlanma Sorunları

Joe’nun zaman zaman geçmişine dönüldüğü zaman parçalar birleşiyor. Kişiliğinin temellerinin küçükken yaşadığı travmatik olaylar tarafından şekillendirildiğini görüyoruz. Tamamen travmalarla örülmüş bir çocukluk ağı sürekli olarak Joe Goldberg ve hayatını hapsediyor. Çocukken annesine sürekli şiddet uygulayan üvey babasını öldürüyor. Annesi bu olayın üzerine Joe’yu yetimhaneye bırakıyor. Joe her zaman annesinin döneceğini düşünüyor ama annesi hiçbir zaman gelmiyor.

Yetimhane, Joe ‘nun Yalnızlığı ve Sevgi Arayışı

Yetimhanedeyken erkek çocukları tarafından dışlanıyor, sözel ve fiziksel zorbalığa uğruyor. Çocukken öfkesini hiç dışa vurmuyor, hep hayallerinde şiddet uyguluyor. Yetimhanenin hemşiresinin erkek arkadaşı tarafından şiddete uğradığını fark ediyor. Ona yardımcı olmak istiyor ancak başarılı olamıyor.

love joe goldberg ilişkisi
Joe Goldberg – Love

Yetimhaneden sonra ona bir kitapçı sahip çıkıyor. Ancak bu adam da Joe’ya sevgi göstermiyor. Ona şiddet uyguluyor. Joe Goldberg de gerçek dünyadan kaçışı kitaplarda buluyor. Joe’nun çocukluğuna baktığımız zaman iki tema ortaya çıkıyor: Sevgi ihtiyacını karşılayamama ve güvensiz bağlanma.

Sevgi İhtiyacını Karşılayamama

Hepimizin ortak temel ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçların çocukluk döneminde karşılanması çok önemlidir. Bu temel ihtiyaçlardan birisi sevgidir. Joe Goldberg hiç sevgi görmemiş bir çocuk. Annesi onu terk ediyor, arkadaşları ona şiddet uyguluyor, onu sahiplenen adam da ona kötü davranıyor. Çocukluğunda ona sevgi kırıntısını veren tek şey okuduğu kitaplar. Dizide de gördüğümüz üzere, Joe’nun sarsılmaz tek bağı kitaplara karşı. Joe karşılanmayan sevgi ihtiyacını gidermeye çalışan bir adam. Annesi tarafından terk edildiği için, sevgi ihtiyacını kadınlardan karşılamaya çalışıyor. Bu durumun da aşk olduğunu zannediyor.

Joe neden bu kadınlara aşık oldu?

Beck, Love ve Marienne’nin ortak bir özelliği var: Hepsinin hayatında onları zorlayan erkekler var. Beck’in görüştüğü adam, Love’ın madde bağımlısı erkek kardeşi, Marienne’nin kendisine çocuğunu göstermeyen eski kocası. Joe çocukken sevdiği kadınları kurtaramayışını telafi etmek için bu kadınları kurtarmaya çalışıyor. Belki kahraman olursa ödül olarak onu severler.

Aşırı Telafi Davranışları ile Joe Goldberg

Love’ı sevmemesine rağmen ona iyi bir koca olmaya çalışması, onu kırmamak adına rol yapması da kendince bir telafi. Love’a sevgi göstermediği için kendisini suçlu görüyor ve iyi bir koca olmanın onun görevi olduğuna inanıyor. Karısını incitmek istemiyor.

Joe, küçüklüğünde yaşadığı travmatik olaylardan ötürü “sevilmezlik” şemasını geliştirmiş bir adam. İçten içe sevileceğine inanmadığı için hayatında zorluk yaşıyor. Kendi sevilmezliğini ortadan kaldırmak için aşırı telafi yöntemini uygulamaya çalışıyor. Kadınlara saplantılı bir şekilde takılması, onlar için herkesi tehdit olarak görebilmesi, onları koruma uğruna cinayet işlemesi, istemediği bir evliliği sürdürmeye çalışması ve ilişkideki en ufak sorunda kendini suçlaması: Bunları hepsi aşırı telafi davranışları.

Çarpık Erkek Figürü

Sevgi ihtiyacı ile ilgili dikkat çeken bir nokta, Joe ’nun erkeklere karşı kendini kapatmış olması. Hiçbir erkek arkadaşının olmadığını görüyoruz. Bebeği kız olacak diye havalara uçarken oğlu olduğunu duyunca çok üzülüyor. Hatta ilk etapta küçücük bebeğin onu sevmediğini, ona inat ağladığını düşünüyor.

Joe’nun küçüklüğünden beri karşılaştığı erkek figürlerinin hepsi zarar veren insanlar. Annesine şiddet uygulayan adam, kendisini ezen erkek çocukları, ona eziyet eden kitapçı… Hepsi erkek. Joe, erkeklerin zararlı olduğuna inanmış durumda ve onlarla ilişkiye girmekten kaçınıyor. Erkeklerin olduğu bir ortama girdiğinde sustuğunu, garip davrandığını ve uyum sağlayamadığını görüyoruz. Erkekler zararlı, kötü varlıklar olduğu için onlardan sevgi görmeye çalışmıyor. Aksine, onlardan uzak duruyor.

Joe Goldberg ve Bağlanma Stili

Bağlanma; bebeğin bakım verenine duyduğu ve sosyal ilişkilerin başlangıç noktasını oluşturan ilişki biçimidir. Küçüklükte ihtiyaçlarımızın karşılanıp karşılanmaması ve karşılanma şekline göre bağlanma biçimimiz oluşur. Bağlanma; güvenli ve güvensiz olmak üzere 2’ye ayrılır. Küçüklükte oluşturduğumuz bağlanma biçimi, yetişkinlikteki ilişkilerimizi etkiler.

Güvensiz Bağlanma

Güvensiz bağlanma; çocuğun ihtiyaçlarının ihmal edildiği, geç karşılandığı ya da ceza verircesine karşılandığı durumlarda oluşur. Güvensiz bağlanma da kendi içinde 3’e ayrılır: Güvensiz-kaçıngan bağlanma, güvensiz-kaygılı bağlanma ve güvensiz-dağınık bağlanma.

Güvensiz-kaçıngan bağlanmada; Kişi yakın ilişkiler kurmaktan kaçınır. Biriyle yakınlaştığını düşündüğü zaman ondan uzaklaşır. Güvensiz-kaygılı bağlanmada; Kişi yakın ilişkilerde yapışkan ve muhtaç bir rol benimser. Güvensiz-dağınık bağlanmada; Kişi tutarsız davranır. Karşı tarafın kafasını karıştıran sinyaller verir.

Joe’nun bağlanma biçimi güvensiz-kaygılı bağlanma stilinde. Güvensiz-kaygılı bağlanmanın özelliklerine ve Joe’ya nasıl uyduğuna bakalım…

Joe neden kaygılı bağlanma stiline sahip?

Zihinleri sürekli bakım veren ile meşguldür ve yapışkandırlar. Joe’nun zihni, sürekli partneri ile meşgul; sabah uyanıp akşam yatana kadar ona ne kadar bağlı olduğunu düşünüyor. Sosyal medyadan araştırma yapıyor, evine izinsiz giriyor, arabayla takip ediyor.

Keşiflerinde engellenmişlik sergileme eğilimindedirler. İlişkisi için bazı insanları tehdit olarak görüyor. Bu kişi kimi zaman eski sevgili / eş, kimi zaman partnerin Joe’dan hoşlanmayan bir tanıdığı. Bu durumlarla karşılaştığı zaman Joe Goldberg engellendiğini hissediyor, paniğe kapılıyor ve sağlıklı tepkiler veremiyor.

Sevgili okur, Joe Goldberg hakkındaki izlenimlerim burada son buluyor. Umarım keyifle okumuşsundur, sevgiler!

Editörün Notu: Dizi ve karakter incelemelerinden devam etmek isterseniz Psikoloji Arşiv Dizi kategorisinde sizin için güzel yazılar bulabilirsiniz. Eğer aynı yazardan devam etmek istiyorsanız Boş Zaman Can Sıkıntısı: Değirmen Beyinler adlı yazıyı okuyabilirsiniz.


Bu yazı Psikoloji Arşiv Yayın İlkeleri ‘ne uygun şekilde yeniden düzenlenmiştir. 

Editör: Selin Cennet Türker

Görsel Tasarım: Taner Türker


Kaynakça

Santrock, J. W. (2003). Essentials of life-span development. McGraw-Hill Education: New York.

Kerig, P.K., Ludlow, A. & Wenar, C. (2012). Developmental psychopathology: From infancy through adolescence. 6th Edition, McGraw-Hill: New York.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*