Klinik Psikoloji Kabul Süreci

Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı Kabul Rehberi

Klinik Psikoloji/Psikoloji/Psikoloji Öğrencisi

Selamlar Psikoloji Arşiv okuyucusu, nasılsın? Umarım her şey yolundadır. Görüşmeyeli bazı şeyler değişti benim hayatımda. İşim değişti mesela, eğitim durumum aktif öğrenciliğe döndü bir de 😊 Ben de hemen kendimi buraya attım. Hem biraz özlem giderelim hem de deneyimlerimi seninle paylaşayım istedim. Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitim bedelinin neredeyse boyuma geldiği bu günlerde doğru programı bulmak gerçekten önemli bence. Ama doğru programı bulduğunda da “ha” deyince girilmiyor anacım. Mahalle başına düşen psikoloji bölümü sayısı neredeyse muhtarlıklarla yarışacak. Hal böyle olunca da rekabet artıyor. Üstelik geçtiğimiz yıllarda online eğitim alan lisansiyerlerin IQ seviyesi 2020 ve öncesine göre yükselmiş gibi. Söz meclisten dışarı.  “Maşallah” diyelim demesine de, onlar ne ortalamalar öyle yahu… Yükselen ortalamalar dolayısı ile de yüksek lisansa girme koşullarında da birtakım değişiklikler oldu. Bunların hepsini klinik psikoloji yüksek lisans programına kabul sürecimde bahsedeceğim.

Geçtiğimiz günlerde Psikoloji Arşiv sosyal medya hesabından size konuyla ilgili merak ettiklerinizi sormuştuk. Hepinize yeri gelmişken çok teşekkür ederim, ne çok soru vardı. Sayenizde anlatmak istediklerimi şekillendirmem kolaylaştı. Genelden özele doğru bildiğim bütün yanıtlar bu yazıda olacak. Liseli kardeşlerim, sizi de unutmadım. Sizin de sorularınızın yanıtları burada. 😊 

Öncesinde, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Program ücretlerine ve şartlarına göz atmanızı öneririm. Ayrıca yine bir deneyim yazısı olan İsviçre’de Klinik Psikoloji Yüksek Lisans sürecine de bakabilirsiniz.

Klinik Psikoloji Kabul Süreci ile İlgili Sorular

Hazırsanız Başlıyoruz…

  • Klinik Psikoloji Yüksek Lisans neden önemli ve bana ne gibi imkanlar sağlar?

Yüksek lisans bilindiği gibi kişilere eğitim gördükleri alana dair “Uzman” unvanı verir. Örneğin, biz psikologlar psikolojinin herhangi bir alanında yüksek lisans yaptığımızda “Uzman Psikolog” oluruz. Klinik psikoloji de buna dahil. Fakat “Klinik Psikolog” tanımı zaten klinik psikoloji yüksek lisans eğitimi almış uzmanları karşılamaktadır. Dolayısı ile “Uzman Klinik Psikolog” unvanını “Uzman Uzman Psikolog” gibi düşünebilirsiniz. 😀 Bir nevi anlatım bozukluğu yani.

Uzmanlık eğitimi almanın de iki seçeneği var: tezli ve tezsiz programlar. Tezli program öğrencileri eğitimlerini tamamlamak için bir tez yazmak zorundadır. Böylece bilimsel literatüre yeni bir kaynak kazandırmış olur. Eğer kişi akademisyen olmak istiyorsa özellikle tezli programı seçmelidir. Klinik psikoloji tezsiz yüksek lisans programında ise öğrenci eğitimini tamamlayabilmek için proje hazırlar. Yine tez gibi önemli olan bitirme projeleri daha çok alan yazını destekler niteliktedir. Tez kadar uzun ve detaylı çalışmalar değildir. Eğer kişi uygulayıcı olmak üzere uzmanlığını alıyorsa tezsiz programı seçmesi oldukça doğal ve mantıklı. Ayrıca tezsiz programlarda ALES koşulu da aranmaz. Buradan özellikle yanıtlamak istediğim diğer iki soruya geçmek istiyorum. 

  • Torpilin var mıydı? Nasıl bir yol izledin hazırlanırken? 

Torpilim yoktu arkadaşlar. Hatta ben mezun olduğum okula başvuru yaptım ve bizden referans da istemediler. O yüzden beni lisanstan ne kadar tanıyorlarsa o kadardı ön değerlendirmem. Hocaların sizi tanıması her zaman avantaj olmayabilir. Özellikle lisansta yüksek standartları sağlayan bir öğrenci olmadıysak daha da zor. Lisans bittikten sonra aradan yıllar geçip tekrar dönenler için de ayrıca zorluğu var. Mezun olduktan sonra kendini geliştirmek için yaptıklarını anlatacağın yer mülakat. Binlerce başvuru arasından mülakata kadar gelebilmek oldukça değerli. Ben mezun olduktan sonra karar verdiğim için bildiğiniz bütün derslere baştan çalıştım neredeyse. Özellikle araştırma yöntemleri, psikopatoloji, kişilik kuramları, gelişim psikolojisi, fizyolojik psikoloji ve tabii terapi ekolleri en baştan oturup çalışmamı gerektirdi. Ders notlarınız ve slaytlarınızı aman diyeyim atmayın!

  • Sence Klinik Psikoloji Yüksek Lisans için kabul almandaki en önemli etken neydi? 

Bence en önemli etken benim kendime bir amaç ve hedef belirlemem oldu. “Neden klinik psikoloji yüksek lisans eğitimi almak istiyorum ve niçin o okulda eğitim görmeliyim” gibi sorulara yanıt verebiliyorsan sanki kendini daha rahat ifade edebilirsin. Hatta belki mülakatlarda bile işin kolaylaşabilir. Zaten bu sorulara yanıt veremiyorsan ya da “Çünkü n’olur…” gibi bir yanıtın varsa, kendini tekrar bir yoklasan iyi olur. Doğru yolda mı ilerliyorsun yoksa…? 

  • Klinik Psikoloji garanti alan gibi, neden diğer bölümlerin de önü açık değil?

İlk kısma katılıyorum, Türkiye’de böyle bir algı oluştuğu doğru bence. Özel üniversitelerin artması, açılan her okula psikoloji lisans ve akabinde klinik psikoloji yüksek lisansı açılması içler acısı. Sırf Klinik Psikoloji yüksek lisansım olsun diye tercih edenler oldukça da bu sektör korkunç bir şekilde mesleğimize leke getirecek yakında maalesef. Diğer bölümlerin önü de oldukça açık ve kaliteli okullarda önemli hocalardan derslerinizi alabileceğiniz birçok program var. Hatta şanslısınız bence. Klinik psikoloji yüksek lisans programlarında alanda yığılmaya sebep olan potansiyel rakipleriniz de yok. 😊 Nispeten daha az rekabetin olduğu ve ticarileşme kaygısının pek olmadığı programlarda huzur içinde eğitim alabilirsiniz. Bakın kolay demiyorum, sadece daha huzurla hazırlanabilirsiniz diyorum. Dolayısı ile “Türkiye’de önü açık değil” diye umutsuzluğa kapılmayın. Bu bölümlerde Türkiye’de ve dünyada kimler neler yapmış bir yakından bakın. Hatta İtalya’daki programlara bir göz atabilirsin, ben başvurup geri çevrilen kimseyi duymadım Türkiye’den. Klinik ve Örgütsel Psikoloji programları birlikte verilebiliyor.

  • Hangi sınavlara girdin? Sınavlara nasıl hazırlandın? Puanların nelerdi? 

ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı), YDS (Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı) benim girdiğim sınavlardı. YÖKDİL’e de başvurdum. ALES’e sanırım 3 ya da 4 başvurum var 2 kere girdim. Ama bil bakalım kim çalıştığı için tek izin gününde halsiz kalıp sınava giremedi? Doğru tahmin, tebrikler! 😀 Sınavlara hazırlanmak için de pek fazla vaktim kalmıyordu. Dolayısı ile ben de en azından gireceğim sınavların soru kalıplarına aşina olayım diye geçmiş yılların sınav sorularını teker teker buldum. İnternetten kolayca bulunuyor. Birçok Telegram kanalı da tam dosya PDF olarak paylaşıyor. Bir göz atın derim. Sonrasında bu soruları çözmeye çalıştım. Çözemediklerim için de soruları tek tek çözen Youtube kanalları var. Oralardan beğendiğim kanalları takip ettim. ALES için bu yöntem çok güzel işliyor ama yabancı dil sınavı için o kadar emin değilim. “İngilizce temelim var ama bilgilerimi tazelesem iyi olur.” diyorsan olabilir. Ama “Hiç temelim yok.” diyenler bir profesyonel destek almayı düşünebilir. En azından sınavı geçmeye yönelik küçük kurslar olabilir. Puanlarım başvurduğum okulları hep karşılıyordu. Bu koşullar üniversitelerin kendi web sitelerinde yazıyor çoğunlukla. Yukarıda verdiğim link üzerinden göz atabilirsiniz. İngilizce yeterlilik genellikle isteniyor program dili ne olursa olsun. Çünkü literatür taramak gerekecek. Ama çok yüksek olmuyor kabul koşulundaki puanlar. Zaten koşulları sağlayamayan adaylar için üniversiteler kendi dil sınavlarını da alternatif olarak sunabiliyor. Arayıp sormak lazım. 

Psikoloji Yüksek Lisans Bilim Sınavı Hakkında Her Şey

Klinik Psikoloji Bilim sınavı okuldan okula değişiyor. Hatta nadiren de olsa bazı okullarda yok. Soru tarzları ise şöyle,

1. Ucu Açık Sorular

Bu sorular genellikle bir hipotez oluşturup araştırma deseni yazmak gibi olabiliyor. Tabii bu yanıtları okulun eğitim diline uygun şekilde yanıtlamalısınız. Bir okul önce İngilizce olarak test yapmıştı. Sınavın ikinci kısmında yine İngilizce makale verip makaleye yönelik birçok soru sormuştu, sorular ucu açıktı. 

2. Çoktan Seçmeli Sorular 

Birçok okul bu yöntemi tercih ediyor. Değerlendirmesi daha kolay ve objektif olabileceği için sanırım. Çoktan seçmeli sınavın şıkları kafa karıştırıcı olabiliyor. Ucu açık soruların da bilmediğiniz ya da unuttuğunuz bir yerden gelmesi aynı şekilde zorluk çıkarabilmekte. O yüzden önceden sınav yöntemini okulu arayıp öğrenmek en azından biraz rahatlatabilir. 

Yukarıda hangi derslere özellikle çalıştığımdan bahsetmiştim. Ben eksik kaldığım dersleri lisans ya da yüksek lisansa devam eden canım arkadaşlarımdan bazı notlar ya da kitaplar temin ederek telafi ettim. Çok teşekkürler sizi çok seviyorum. 😊 Bir de tabii ki yine Youtube’dan. KPSS’ye hazırlananlar için ücretsiz bir şekilde dinleyebileceğiniz bazı dersler var. Terapi ekolleri, gelişim kuramları, kişilik kuramlarına çalışırken benim için hatırlatıcı oldu. Hem nizami bir şekilde baştan dinlemiş oldum. Araştırma yöntemleri için düşük ücretle eğitim veren bir siteden eğitim satın aldım. Baştan sona da Araştırma Yöntemleri’nin temellerini dinledikten sonra kendi lisans notlarımdan tekrar yaptım. Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programları genellikle bir ya da iki ekolde çalışır. Neredeyse tüm okullar Bilişsel Davranışçı Terapi ile çalışıyor. O yüzden farklı ekollerde de çalışan okul bulmak zorlaştı. Bir tane okul dışında çalıştığı ekoldeki bilgini sınayan bir sınavla karşılaşmadım bu arada. Ama bahsettiğim yazılı sınav yapan okullarda bir basit vaka verip herhangi bir terapi ekolüne göre yorumlamanı da isteyebilirler. 

Psikoloji Yüksek Lisans Referans Mektubu & Niyet Mektubu & Genel Not Ortalaması Hakkında Her Şey

Referans mektubunu neredeyse her okul istiyor. Çoğunlukla iki adet istenir. En azından biri akademisyenlerinizden birinden olmak şartıyla. O yüzden hocalarla derslerde görüşmenin yanında ders dışında yaptığı araştırma ya da yayınlara katkı sağlamak her zaman avantaj olur. Sonra referans mektubu istemek için şansınız artar. İkinci mektubu da örneğin staj yaptığınız kurumdan isteyebilirsiniz. Orada en çok kiminle vakit geçirdiyseniz gelecekte kendisinden referans alıp alamayacağınızı öğrenerek ayrılabilirsiniz stajınız biterken. Benimki gibi kendi mezun olduğunuz okul referans mektubu istemeyebilir. Her şekilde Klinik Psikoloji özelinde dersler aldığınızda iyi öğrenmeye ve hocalarınızla bağınızı koparmamaya gayret edin.

Niyet mektubunu aday öğrenci kendisi yazar. Yukarıda bahsettiğim amaç ve hedefleri belli olan aday için bu kısım daha kolay olacaktır. Tavsiyem her okula aynı mektubu yollamayın. Özellikle o programdaki hocaların çalışma alanlarının ilginizi çekiyor olması gibi spesifik özellikleri atlamamaya çalışın. Eğer özgeçmişinizi de yolluyorsanız deneyimlerinizi tekrar etmek yerine özgeçmişinizde yazmayan ilgi ve araştırma konularınızdan bahsedebilirsiniz. Tabii klinik psikoloji özelinde olursa daha iyi olur.

Genel Not Ortalaması ise en az 2.50 olarak baz alınır genellikle. Son zamanlarda psikoloji bölümünden çok mezun var. Genellikle yığılma oluyor o yüzden. Ortalaması yüksek olan matematiksel olarak daha avantajlı durumda. Online eğitim döneminde de herkesin ortalaması yükselmiş. Dolayısıyla programlar GNO taban puanını yükseltmek zorunda kalıyor. Not ortalamanız yüksek değilse de panik yapmayın. ALES ve bilim sınavlarından yüksek puanlar alarak dengelemeye çalışabilirsiniz. Ben öyle yaptım yani 😊

  • Mülakatlar İçin Ne Kadar Tedirgin Olmalıyım? 

Soruyu aynen aldım. Çünkü bir zamanlar ben de aynısını bir hocama sormuştum. Verdiği cevabı aynen aktarıyorum: “Biz mülakatlarda iki sene eğitim aldıktan sonra uzman olarak çalışabilecek olgunlukta birine bakıyoruz. Verdiğimiz eğitim terapist olarak mesleki gelişimini destekleyecek ama kişi mizaç olarak uygun olmayabilir bu işe. Dolayısı ile bilgi ve becerisinin yanında kişilik yapısı hakkında da fikir sahibi olmaya çalışıyoruz.” Yani kısacası, mülakatlarda tedirgin olmak bizim için olumlu bir durum gibi görünmüyor. Özellikle klinik psikoloji yüksek lisans mülakatında. Hem tedirgin olduğunda kişi bildiğini de unutuyor, nereden bildiğimi sormayın. 😊 Dolayısı ile genel olarak sizi tanımak isteyen, çalıştığınız ya da ilgi duyduğunuz özel konuları merak eden müstakbel akademisyenlerinizi görünce sakin kalmaya gayret edin. Nefes egzersizi yapabilirsiniz mesela. Kendinizi tanıtırken söyleyeceğiniz ilk üç cümleyi prova edebilirsiniz ayna karşısında belki. Bunlar biraz rahatlamanızı sağlayabilir. Böylece mülakat esnasında dikkatinizi kendinizden çekip kurula yöneltmeniz de kolaylaşır. Onların sorduğu soruları doğru ve tam anlarsanız cevabını bilmeseniz bile akıl yürütmeye çalışabilirsiniz. Her mülakat farklı oluyor. Bazı okullar klinik psikoloji bilginizi ölçmek isteyebiliyor mülakat esnasında, buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Ama zaten bilim sınavını geçtiğiniz için mülakata girmeye hak kazandınız demektir. Tebrikler, şimdi sakince bunu da halledebileceğinizi düşünmeye çalışın. En azından elinizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edin. Bazı okullarda mülakat yok bu arada. Sadece sınav puanlarınızla matematiksel bir değerlendirme yapılıyor. Türkiye’de ve dünyada örnekleri var. İtalya özellikle oldukça kolay kabul ediyor. 

Sona yaklaşırken…

Ben tüm bu anlattıklarımı klinik psikoloji yüksek lisans hazırlığından kerelerce geçerek deneyimledim. İlk sınavımda yeterince yüksek puan almadım çoğu zaman. Hem bir işte çalışıp hem sınavlara hazırlanmak kolay olmayabiliyor. Lisans eğitimine devam ederken hazırlanmak da öyledir sanıyorum. Emek ve zaman isteyen bir sürece giriyorsun. Kendine karşı nazik ve anlayışlı ol lütfen. Bazen düşüp kalkacaksın, emeğinin karşılığını tek seferde almayabilirsin de. Ama hayat biraz böyledir zaten. Kabul almak istediğin klinik psikoloji yüksek lisans programlarında eğitim görmüş kişilerle, ders veren akademisyenlerle iletişime geçmeye çalışırsan belki daha fazla fikir sahibi olursun. Bu da seni tanımalarına ve program detaylarının senin için uygun olup olmadığını anlamana yardımcı olabilir. 

Sevgili lise öğrencisi meslektaş adayları, sizleri tebrik ediyorum. Henüz lise eğitiminiz bitmemişken vizyonunuz ne kadar geniş. Psikoloji bölümünü bu kadar merak ediyorsanız mutlaka felsefe, psikoloji ve mantık derslerine özen gösterin. İnsan ve davranışı hakkında bu dersleri veren öğretmenleriniz ve/ya rehber öğretmeninizle bu ilginizi paylaşın. Sizlerle okuma önerilerini paylaşmalarını rica edin. Bir de Film Psikoloğu’nu takip edin. Çok güzel içerikler hazırlıyor. 

Buraya kadar gelen herkese çok ama çok teşekkür ederim. Bana Psikoloji Arşiv üzerinden, Instagram ya da Linkedin hesaplarımdan sorularınızı iletebilirsiniz. Hepinize bol şanslar dilerim. Size F.D. ile veda ediyorum. Çok sevgiler ve selamlar. 😊

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*