Sigmund Freud Yapısal Kuram

Yaprak Dökümü Psikolojik İncelemesi

Dizi/Psikanaliz/Sigmund Freud/Yaratıcı Psikoloji

Arşivlediğimiz dizilerden ve filmlerden kesitleri paylaşmanın yanı sıra bu dizilerin ve filmlerin karakterlerini psikolojik açıdan incelemeyi de çok seviyoruz. Daha önce “⁣Powerpuff Girls ve Psikopatoloji” içeriğiyle dikkatleri üzerimize çekmiştik.🎁 Şimdi ise çok daha bilindik ve ara ara hatırladığımız eski bir diziyle karşınızdayız. ⁣🎉 P⁣sikolog Selin Cennet Gülmez bu kez de ” Yaprak Dökümü “ dizisini Sigmund Freud’un Yapısal Kuram açısıyla ele aldı. 🍂

“⁣Yaprak Dökümü’nü bilirsiniz; Ali Rıza Bey’in kalp krizleri, Hayriye Hanım’ın ‘eyvahları’, Ferhunde entrikaları, Necla’nın bağırması, Leyla’nın pembe montu…”

Gözünüzde bir şeyler canlandı değil mi? Benim de Sigmund Freud’un Yapısal Kuramı’nı düşünürken gözümde bir şeyler canlandı. İd, ego, süperego dersem bir şeyler hatırlatır belki.”

Bu içerikte Yaprak Dökümü’nün bazı karakterlerini Yapısal Kuram ile inceleyeceğiz. Bakalım id, ego ve süperego için bizim eşleştirmelerimizle sizinkiler birbirini tutacak mı? Eğer “Ben bu karakterden daha süperego (ego-id) birini söyleyebilirim” diyorsanız tezinizi yorumda sunabilirsiniz. Hazırsanız başlıyoruz… 🌻Karakterlerin videolarına da Instagram hesabımızdan ulaşabilirsiniz.

Kullanılan Kaynak: Nevrozlar-I, 3. Baskı, 2017.


Yaprak Dökümü Ali Rıza Bey ve Yapısal Kuram

Yaprak Dökümü’ün en hüzünlü bölümleri şüphesiz ki Ali Rıza Bey’in kahrından felç geçirdiği bölümlerdi. Ali Rıza Bey; kendisi kötü duruma düşecek olsa bile doğruyu savunur, doğruyu söyler, etrafındaki herkesin de kendini feda etmek pahasına erdemli davranarak haklının yanında olmasını ve ahlaki kurallara uygun yaşamasını isterdi. Gerekirse bunun için “yazıklar olsun” silahını kullanır, özellikle evlatlarını suçluluk hissinin kucağına gözünü kırpmadan atıverirdi. Her ne kadar Hayriye Hanım ağızlarının tadı kaçmasın diye Ali Rıza Bey’i durdurmaya çalışsa da aile üyelerinden gelen hatalı, kabul edilemez bir davranışla evde fırtınalar kopardı.

Ali Rıza Bey, Yapısal Kuram’da Freud’un betimlediği Süperego yani üst benliğin adeta vücut bulmuş halidir. Neden mi? Çünkü süperego, bir başka adıyla üstbenlik; ahlaksal ve ülküsel değerleri simgeler. Davranışların ilgili değerlere uyup uymadığını denetler, sapmalar varsa cezalandırır. Süperego; etik ve ülküsel değerlere dikkat eden, egonun tüm yaptıklarını irdeleyen, eleştiren ve yargılayan yapıdır. Ülküsel değerlerin bulunduğu bölümü Freud ego ideali olarak adlandırmıştır.


Yaprak Dökümü Şevket ve Yapısal Kuram

Yaprak Dökümü’nde Fikret kadar Ali Rıza Bey kumaşı taşıyan biri varsa o da şüphesiz Şevket’ti. Doğruyu bilir, doğruyu savunur, dik durmayı tercih ederdi. Ancak gelin görün ki bazen aşkından bazen savunma mekanizmaları yeterince başarılı olamadığından nefsine yenildi. Babasının onaylamadığı biriyle evlendi, çalıştığı bankayı dolandırdı, hapislere düştü. Peki neden? Doğru olanı bilse dahi nefsiyle her zaman başa çıkamadığından. Sanırım; başkasının nefsi uğruna Ali Rıza Bey’e yani süperegoya yer yer karşı çıkabilen bir güç tanıyoruz… Yine bu güç, yanlışını kabul edip bir şeyleri düzeltmeye de çalışıyor, doğruya yaklaşmak istiyor bazen. Mesela, hapishaneden çıktığında çok uğraştı yanlıştan uzak durmak için. Yeğeni babasız büyümesin diye kendini feda etti, inşaatta çalışıp onuruyla para kazandı…

Şevket, Yapısal Kuram’da Freud’un betimlediği Ego yani benliğin adeta vücut bulmuş hali. Neden mi? Çünkü ego yani benliğin işlevlerinin temel hedefi denge ve uyum sağlamaktır. İçsel uyaranları, id’in taleplerini algılar ancak onları toplumsal koşullar ve değerlerle karşılaştırır. Örneğin, ahlaklı bir insan olmanın ya da bankadan kendi hesabına para aktarmanın artılarını ve eksilerini bir arada değerlendirebilir ve dengeli bir seçim yapmaya çalışır. Altbenliğin dürtüsel isteklerine çevreyle uyum içinde doyum ve boşalım yolları arar. Bu yolları ararken altbenlikten aldığı enerjiyi kullanır, bu da egoyu altbenliğin yürütme organı yapar. Haz ilkesi yerine gerçeklik ilkesine uysa da ego, dürtüsel gerilimi her zaman topraklayamayabilir. Savunma mekanizmaları, enerjiyi kullanma biçimi her zaman doğru olmayabilir.


Yaprak Dökümü Ferhunde ve Yapısal Kuram

Ali Rıza Bey nam-ı diğer süperegoya en çok karşı çıkanın kim olduğunu hatırlar mısınız? Şevket’i kendi nefsiyle yoğura yoğura dolandırıcılığa itenin kim olduğunu sorsak size? Ah Ferhunde ah! İzleyen annelerin az ahını almadın doğrusu. Ferhunde; pek çok kişinin ahlaki ve yasal sınırlar nedeniyle düşünmekten bile çekindiği şeyleri planlayıp uygulayabilecek kadar gözü kara bir kadındı. Düşündüğünü hemen söyleyebilir, çoğu konuda dürtüsel davranabilirdi. Kurallar ve yasaklar da uymayı canı istiyorsa uyduğu formalitelerden ibaretti. Ayrıca yine kendi arzuları doğrultusunda bir başkasının hata yapmasına neden olabilir hatta bu sebep oluştan da uzun süre üzüntü duymazdı. Hasetvari duygular, patlayan öfke de onun için olağandı ki Sedef’i hayatta kalmayı başardığı için tebrik ederiz.

 

Ferhunde, Yapısal Kuram’da Freud’un betimlediği İd yani alt benliğin vücut bulmuş hali. Neden mi? Çünkü id, diğer adıyla altbenliğin temel ögeleri dürtülerdir. Altbenliğin amacı, çevresel koşullara aldırmadan anında doyum ve tüm boşalım sağlamaktır. Kurallar ve yasaklar bu yapı için önemsizdir. Ayrıca enerjisi bir nesneye bağlanmamıştır ve doyum nesneleri her an değişebilir. Saldırganlık ve cinsellik dürtülerinden kaynaklanan iki farklı enerjiyi belirten agresif enerji ve libido, davranış için itkisel niteliktedir ve altbenlikte kontrolü güç boyutta etkilidir. Doyumun çevresel koşullara uygun hale gelmesini sağlama görevini ego üstlenmiştir.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*

Dizi İçerikleri

Yukarı Çık