spiderhead film incelemesi

Spiderhead Film İncelemesi : İlaçlar, Karakterler, Suç Önleme

Film/Psikoloji/Psikoloji Deneyleri

Herkese merhaba. Film psikoloğunuz Selin geri döndü. En son ne yazmıştım hatırlayamıyorum şu an. Ama tekrar sizlerle olmak güzel. Spiderhead film incelemesiyle yaza hızlı bir giriş yapacağız. Aynı hızla devam etmeyi de umuyorum. Spiderhead Netflix orijinal filmlerinden biri.

Spiderhead fragmanını unutmadan bırakıyorum. Ben; Miles Teller’ı görür görmez listeme almışım zaten. Fragmanı izleyince tekrar listeme almaya çalıştığımda fark ettim bunu. Miles Teller en sevdiğim oyunculardan biridir. Sanırım bunda göreceli yakışıklılık kalıplarına uymayan yüzünün ve başarılı oyunculuğunun da etkisi var.

Spiderhead filmini izlediyseniz başarılı oyunculuktaki kastımı zaten anlamışsınızdır. Ek olarak yine Miles Teller’ın başrolünde oynadığı Whiplash filmini de öneririm. Psikolojik şiddet ve motivasyon üzerine gerçek ve şahane bir öyküdür. Whiplash fragmanını da bırakıyorum. Çok uzaklaşmadan dönelim Spiderhead filmine… Hazırsanız başlıyorum. Onaylıyor musunuz?

Spiderhead Konusu : Ne Anlatıyor?

Spiderhead film incelemesine kolay bir yerden başlayalım. Yani konusundan… Spiderhead filmi bir hapishanede geçiyor. Zaten hapishanenin ismi de Spiderhead. Ama burası sizin bildiğiniz Amerikan hapishanelerinden değil. Eğer çok bilimkurgu veya deney filmi izlediyseniz bildiğiniz hapishanelerden de olabilir tabii. Bana çok yabancı değildi mesela. Bu arada film George Saunders’ın Escape from Spiderhead adlı kısa öyküsünden uyarlama. Biraz karanlık bir gerilim havası da var.

miles teller spiderhead
Miles Teller

Spiderhead ilaç deneylerinin yürütüldüğü bir deney merkezi. Ama aynı zamanda deney katılımcılarının barındığı yer. Katılımcılar, deney için gönüllü olan mahkumlardan oluşuyor. Spiderhead’i bir hapishane kılan da bu detay. Kapalı cezaevlerinden daha konforlu, görece daha serbest ve lüks bir yaşantı vadeden bu hapishaneye geçmek için mahkumlar kendileri gönüllü oluyor. Deneyde gönüllü olarak ceza süresinde indirim almak gibi bazı yan kazançları da var. Tek şart burada denenen tüm ilaçların deneylerine katılmaları. Mahkumlara ilaç enjekte edilmeden önce onam sorusu soruluyor ama bilgi eksik veriliyor. Ayrıca ikna olmadıkları durumlarda manipülasyon da kullanılıyor. Bu durum bile etik dışı aslında. Çünkü katılımcıların bilgilendirilmesi ve neye onay verdiğini bilmesi uluslararası etik kurullar tarafından şart koşuluyor zaten.

Spiderhead Filmi Oyuncuları

Spiderhead çok karakterli bol oyunculu bir film değil. Başrolde 3 karakter var diye geçiyor ama bana sorarsanız 2 karakter var. Jeff rolünde Miles Teller oynuyor. Hayır hayır! Tekrar övmeye başlamayacağım. Ama duyguları yansıtması, gerçekten ne kadar doğru bir yüz seçimi olduğunu kanıtlıyor. Jeff alkollü araba kullanmış ve bu nedenle de kaza yaptığı esnada iki yakınının ölümüne sebep olmuş bir mahkum. Entelektüel bilgi birikimi ve görece zihinsel anlamda daha gelişmiş bir mahkum olduğu için pek çok deneyde ana rollerde bulunmuş. Zaten ilk gönüllüler arasında. Gönüllü olmasının bir sebebi de hala kaza nedeniyle suçlu hissetmesi ve “daha iyi bir dünyanın kurulmasına” destek olmak istemesi.

Steve rolünde Chris Hemsworth var. Thor kostümü dışında görmek biraz garipti ama özlenmiş. Steve deneyi yürüten kişi yani koordinatör. İlaç dozundan deney düzeneğine, hangi mahkumun hangi deneye katılacağına o karar veriyor. Biraz komplike bir vaka. Bu nedenle onu ayrıca inceleyeceğiz.

Bir de Lizzy var. Lizzy rolüne Jurnee Smallett hayat veriyor. Bir unutkanlık sonrası bir yakınının ölümüne sebep olmuş. Bu nedenle Spiderhead’de. Lizzy de Jeff gibi en büyük mahkumiyeti kendi içinde olanlardan. Kendisi 3. başrol olarak geçiyor ama Jeff’in ona duyduğu sevgi dışında çok göz dolduran bir önemi maalesef ki yoktu. Belki kitapta daha ön planda bir karakter olabilir. Filmin yönetmen koltuğunda da Joseph Kosinski var.

Spiderhead filmindeki ilaçların amacı ne?

Spiderhead bünyesinde yürütülen ilaç deneyleri Abnesti İlaç Sanayii Şirketi için yapılıyor. İlaç deneyleri; ifade edici dil becerisinin kısa süreli artırılması, duygu durum üzerinde değişiklikler yapabilme, farklı hormonların alınımını artıran kimyasalların doğru ya da kalıcı dozunu bulabilme gibi amaçlara hizmet ediyor. Ancak spoiler bölümüne geçtiğimizde bir gizli plandan daha bahsedeceğim. Şu an gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

Totalde Abnesti İlaç Şirketi; insan davranışlarını doğrudan yönetebilecek, bakış açımızı değiştirebilecek ve belki de stabiliteyi evrensel kılabilecek bir ilaç grubunu test ediyor. Suçu azaltma ve yok etme, toplumu ideal biçimde yeniden şekillendirme, iradeyi devre dışı bırakarak davranış dağarcığını tek elde toplama gibi amaçları var. Peki bunlar ne kadar mümkün? İlaçla davranış kontrolü sağlanır mı?

Spiderhead : Kimyasallar ve Gerçekler

Bildiğiniz üzere pek çok kimyasal Spiderhead bünyesinde ve mahkumlar üzerinde test ediliyor. Açlık, mutluluk, heyacan, korku gibi pek çok duyguyu yaratıyor ya da bastırıyorlar. Sonucunda ortaya çıkan davranışları da gözlemliyor ve kayıt altına alıyorlar. Bu bölümün sonunda kimyasallar yani ilaçlarla davranış şekillendirmenin mümkün olup olmadığından bahsedeceğim. Ancak şimdi Spiderhead Film İncelemesi ilaçlar ile devam ediyor…

Deneyde Kullanılan İlaçlara Verilen İsimler 

Deneyde yer alan ilaçların İngilizce isimleri zaten çok güzel. Amacıyla uyumlu isimler yani. Bu yüzden de Spiderhead’i izlerken çok keyif aldım.  Ama Türkçeleştirme süreci de benim açımdan hayli başarılı. Kulağıma zaten böyle bir ilaç varmış gibi geldi izlerken. Hiçbirinin gerçek bir ilaç olmadığını da belirtelim. Olmaması daha iyi olur zaten. Bahsettiğim gibi deney; duyguların, davranışların, kararların kontrolü üzerinde etkili olması umulan ilaçları test etmek için kullanılıyor.

İlaç İsimleri ve Amaçları

Konu insan davranışıysa; hormonlar ve beyin bölgeleri göz ardı edilemez şüphesiz ki. Çeşitli davranışlar için pek çok ilaç deneniyor. Ancak katılımcılar deney süresince yeterli bilgi aktarabilsinler diye dil becerilerini geliştirecek bir ilaç enjekte ediliyor. Adı Diltamin.

Spiderhead filminde kullanılan ilaçlar
Spiderhead İlaç Kontrol Paneli

Aşkotin adı verilen N-40 diye bir ilaç var. Aşkvari duyguları arıtıyor.  Cinsel davranışların gözlemlendiği denelerde kullanılıyor. Karartin adı verilen I-16 acı çekmeye korkunç bir üzüntüye ve kendini yok etme isteğine sebep oluyor. Ruh Emici gibi düşünün. Kıkırgan adlı ilaç yani G-46 her şeyi komik bulmanızı sağlıyor. Müebbet hapis cezası aldığınız hatırlatılsa bile gülüyorsunuz. Steve’in fobika adını vermeyi düşündüğü kimyasal ise her şeyden korkmanıza sebep oluyor. Zımbadan bile dehşetler içinde korkabiliyorsunuz. Bir de gizemli bir B-6 kimyasalı var. Onu en son spoilerlı bölümde ele alacağız. Peki böyle ilaçlar üretmek mümkün mü? Bu tür kimyasalların gerçeklik payı var mı? Psikolojide daha önce bu tür deneyler yapıldı mı? Gelin bakalım…

Spiderhead Deneyinin Gerçeklik Payı

Spiderhead film incelemesi daha izlerken yazacağımı bildiğim bir bölümle devam ediyor. Gerçeğe uygunluk ihtimaliyle. Spiderhead filmindeki ilaçlar gerçek mi? Ya da bu kimyasallar gerçekten yapılabilir mi? Aşk ilacı N-40 ilk sırada.

Spiderhead’in Aşk İksiri

Aşkotin yani N-40 kimyasalından başlayalım. Psikolojiye Giriş ve Fizyolojiye Giriş dersi alanlar; bu tür bir kimyasalın üretiminin mümkün olduğunu bilir aslında. Çünkü aşk dediğimiz olay; cinsellik, tutku, çekim odaklı ilk teması kasteder. Uzun vadeli bir sevgi, saygı, ortaklık anlayışını değil. Aşk daha fizyolojik ya da kimyasal bir şeyken sevgi, eş olma durumu, kalıcı sadakat gibi olaylar biraz daha sosyal odaklı ve karmaşıktır. Bundan sebep “yeterli şekilde doğru hormonal salınım sağlanırsa” bir ayıya da aşık olabilirsiniz. Evet, derste hocam söylemişti.

Spiderhead deneylerinde aşk kimyasalı için yapılan test o kadar basite indirgeniyor ki direkt cinsel çekimi artırmaya oynayan bir enjeksiyon üzerine çalışıldığını hemen anlıyoruz. Bu nedenle ilaçla ya da karmaşık bir kimyasalla bu tür bir aşk etkisi yaratmak çok da imkansız değil. Aşık hissetmenin ilk evrelerinde dopamin, vazopressin ve oksitosin salınımının arttığı biliniyor. Peki aşık olmadan önce bu hormonların salınımını artıracak müdahaleler yapılırsa? O zaman elmanın da sizi sevmesi daha önemli bir hal almaz mı? Dahası şiir de yazabilirsiniz elmaya.

Yanlış Uyarılmışlık: Gerçek Bir Psikoloji Deneyi

Bu tür bir ilacın gerçekliği üzerine konuşuyoruz ya, bu tür bir uyarılmayı tek düşünen öykünün yazarı olmamış aslında. 1974’te Dutton ve Aron tarafından yapılan bir psikoloji deneyi var. İsmi Asma Köprü Deneyi. Deneyde kimseye bir şey enjekte edilmiyor ki edilseydi de bilmezdik herhalde. Ancak katılımcılar kısmen kör katılımcı. Yani onam alınıyor ama bilgiler eksik veriliyor. Katılımcılar erkeklerden oluşuyor. Bir de işbirlikçi bir kadın araştırmacı var.

Asma Köprü Deneyi

Erkek katılımcıların kadın araştırmacı ile karşılaşması sağlanıyor. Ancak katılımcıların bir kısmı 3 metre yükseklikteki sağlam bir köprüde araştırmacıyla karşılaşırken, bir kısmı 70 metre yükseklikteki bir asma köprüde karşılaşıyor. Üstelik köprü de baya sallanan cinsten. Hal böyle olunca yüksek köprüdeki erkek katılımcıların kadın araştırmacıyı daha güzel bulmasını ve peşine düşmesini beklersiniz. Çünkü yüksek asma köprüde tehlike ve risk ortamı hakim ki bu da kişideki noradrenalin salınımını artıyor. Bu da aşkın ilk evresine benzer bir heyecan ve kaygı yaratıyor. Nitekim sonuçlar da öyle oluyor. Her iki grup da aynı kadını görmüş olmasına rağmen kadın katılımcının telefonunu yüksek köprüdeki erkeklerin %50’si arıyor.  Alçak ve sağlam köprüdeki erkeklerin arama oranı ise sadece %13 olarak kaydediliyor.

Yani yükseklik nedeniyle hissedilen stres, kaygı ve heyecanı katılımcılar “kadın araştırmacıdan çok etkilenmiş olmalarına yoruyorlar” ve yanlış uyarılmışlık yüklemesi yapmış oluyorlar. Örneğin; normal şartlarda gördüğünüzde çekici gelmeyecek bir kişiyi, spor yaparken, bir köpek sizi kovalarken ya da otobüsün kapısına sıkışmaktan son anda kurtulmuşken gördüğünüzde daha güzel, yakışıklı, çekici, havalı falan bulabilirsiniz. Bir asma köprünün, bir köpeğin neden olabildiği uyarılmayı salınım oranlarıyla oynayan ilaçlar yapamaz mı? elbette yapabilir. ancak bu geçici ve uçucu olan aşk olgusunu mümkün kılar. Karmaşık bir kavram olan sevgiyi, saygıyı, sadakati değil.

Zaten Spiderhead filminde de cinsel çekimi istediği kişiye yönelik artırabilse de Steve, bu duygunun kalıcı olmadığını üzülerek görüyordu. Çünkü bahsi geçen tarzda aşık olma hayvanlarda dahi dürtüsel olarak mevcut. Ama bilinçli bir hayvan olan insanı bir noktaya kadar bu şekilde yönetebilirsin. Sürekli ilaç vermek falan lazım.

Spiderhead İlaçları ve Uyuşturucu Bağımlılığı 

Spiderhead filmindeki ilaçlara ve davranışsal sonuçlarına yakından baktığınız zaman, aslında uyuşturucuvari kimyasalların denendiğini fark edebilirsiniz. Pek çok uyuşturucunun veya psikolojideki terminolojiyle psikoaktif maddenin benzer etkileri mevcut. Hatırlarsanız N-4o adlı aşkotin ilacı cinsel davranışları tetiklediği kadar çevreyi daha güzel ve haleli görmenizi de sağlıyordu. Bu tür maddeler halüsinojenler grubunda bulunuyor. Enerji artışı, iştah artışı, risk alma davranışının artması da pek çok psikoaktif madde ile tetiklenebiliyor.

Sonrasında ise tıpkı filmdeki Karartine benzer bir çöküş gerçekleşiyor. Çünkü uyuşturucu maddenin etkisi geçtiğinde vücut, normale dönmek için, salınımı fazlaca artırılmış olan hormonları dengelemeye başlıyor. Bu da maddenin kullanımından önceki ruh halinden bin beter bir duruma girmenize sebep oluyor. Madde kullanımı öncesinde 10 puanlık bir mutluluğunuz varsa, madde kullanımı ile bu 100 puana çıkıyor. Etken maddenin vücuttan atılmasıyla -100 seviyesine düşüyorsunuz. Bu istatistiksel bir şey değil bu arada sadece betimleme amaçlı kullandım.

Bağımlılık ve Tolerans

Bağımlılık  denen şey belirli bir süre sonra vücudun ihtiyaç duyduğu salınımı ilaç olmadan yapamaz hale gelmesi oluyor. Aynı zamanda bir psikoaktif maddeyi devamlı kullandığınızda maddenin hissedilen etkisi bir süre sonra azalıyor. Bu nedenle de kullanıcı çözümü dozu artırmakta buluyor. Bağımlılık hem vücudun maddeye gerçekten ihtiyaç duyar hale gelmesi hem de madde toleransının yükselmesi ile ortaya çıkıyor. Bir bira ile sarhoş olabilirken bir süre sonra ikinci de bile sarhoş olmamak gibi düşünün. sonuç 3. birayı içmek oluyor.

Hatırlarsanız Spiderhead filminde deney yürütücüsü Steve de gece yatmadan önce kendine N-40 veriyordu. Hem daha iyi hissetmek, daha mutlu uyumak için hem de bu halüsinojen sayesinde çevreyi olduğundan daha iyi görmek için. Muhtemelen her gece enjeksiyon yaptığı için yine her gece N-40 ile uyumak zorunda kalıyor ve bunun bir bağımlılık hali aldığının farkında bile değil.

Psikofarmakoloji

Peki diğer ilaçları gerçek hayatta üretmek mümkün mü? Psikofarmakolojik ilaçlar bu anlamda bir örnek aslında. Salınımı artırma, geri emilimi azaltma gibi pek çok sistemleri var. Ancak çok daha ölçülüler elbette. Ayrıca doğrudan bir davranış oluşturmak yerine stabil bir durum yaratmayı ve hormonları, nörotransmiterleri normal seviyede tutmayı amaçlıyorlar. Bu nedenle doktor kontrolünde kullanım çok önemli. Su içer gibi depresyon ilacı içtiğinizde öforik mutluluk ya da ani çöküntü vb. elbette görebilirsiniz. Steve’in de ilaç etkisinde olmadığı anlarda inanılmaz gergin ve sinirli bir insan olmasının sebebi buydu bence. Vücudunun kontrolü artık onda değildi.

Deney Düzeneğindeki Etik İhlaller 

Geldik etik ilke yargısı dağıtacağımız kısma. Steve Abnesti’nin de çok umrundaydı. Şaka şaka. Etik ihlaller kısmına geçmeden önce minik alarm veriyorum. SPOİLER!

Deney için mahkumlar kullanılıyor ve suçu azaltmayı hedefleyen ilaçlar test ediliyor demiştim ya başta. Onu unutun. Steve Abnesti sayesinde deney sürecinde tek bir doğru bilgi olmadığını üzülerek öğreniyoruz. İsmi hiç geçmeyen ama her mahkumun belindeki cihaz bulunan bir madde var: B-6. Jeff ( Miles Teller) ve şüpheleri sayesinde bu maddenin itaatkar olmayla ilgili olduğunu öğreniyoruz. Steve isim de düşünmüş: İtaatkin. Yani Spiderhead aslında sadece daha itaatkar bir toplum oluşturmayı hedefliyor. Peki katılımcıların bundan haberi var mı? Yok. Bu maddenin enjeksiyonu için mahkumlardan ONAY alındı mı? Hayır. Deney Komitesinin bu maddeden haberi var mı? Hayır. Nereden baksan tutarsızlık nereden baksan ahmakça yani.

Doğru Bilgi Alma Hakkı

Denenen tüm ilaçların B-6 maddesi ile etkileşiminin ve B-6’nın kararlara yön verme gücünün test edildiğine şahit oluyoruz. Tabi başta da dediğim gibi Spiderhead gibi filmleri çok izleyenler B-6’nın itaatle ilgili olduğunu bile anlamıştır. Çünkü tüm mahkumlar her maddeyi hoşuna gitse de gitmese de onaylıyor. Bu da bizi bir işkillendiriyor. Hatta rahatsız olmamalarından rahatsızlık duyuyoruz.

İtaatkin işin içinde olmasaydı deney etik olur muydu? Hayır. Çünkü kişilerin duygu ve kararları ile oynanıyor ve sonucunda bir psikolojik destek dahi sağlanmıyor. Dermatolojik bir ilacı insanlar üzerinde deneseniz ve kişinin derisi dökülse “ama onay verdin” diyebilir misiniz? Hayır. Bir tedavi süreci sunmanız gerekir. Bir kere insan hakları anlamında zaten bunu yapmak zorundasınız. Etik kuruldan geçmek istiyorsanız da tabi. Bir de buna ek olarak insandışılaştırma ve manipülasyon var işin içinde.

Manipülatif Hamlelerle Spiderhead

Steve Abnesti yani şirketin sahibi istediği onayı mahkumdan alamadığı zaman hemen manipülasyona başlıyor. “Hangi suçtan içeride olduğunu biliyor musun? O kendi babasını öldürmüş bir katil? Hani suçun yok edilmesine yardımcı olmak istiyordun? Dünyaya böyle mi yardımcı olacaksın?“! Onam sürecine; deneyin ne için yapıldığını ve kişinin ne gibi sonuçlarla karşılaşacağını belirtmek dışında müdahale edemezsiniz. Aksi halde deney sürecinde etik kuralları ihlal etmiş olursunuz. ama Steve’in yaptığı işte doğru bir adım olmadığı için burası en masum kalan nokta oluyor. Mesela Jeff onun için merkezi noktada olduğundan tahliye kararı geldiği halde onu Spiderhead’de tutmaya devam etmesi ne kadar hasta ruhlu bir insan olduğunu gösteriyor. Peki İtaatkin işe yarasaydı bu bir kurtuluş olur muydu? Suçtan arınır mıydık?

Spiderhead Benzeri Filmler: Suçu Önleme

Suçu kalıcı olarak önlemek senaryolarda uzun zamandır distopik ya da ütopik bir şekilde ele alınıyor. Örneğin Steven Spielberg’ün Azınlık Raporu ve Stanley Kubrick’in Otomatik Portakal filmleri suç önlemeye odaklanan distopik filmler. Bakış açısına göre Azınlık Raporu ütopik de değerlendirilebilir. Dağılmayalım, asıl soru şu: Suçu itaatle, fizyolojik müdahalelerle ya da öğrenme süreçleriyle kalıcı olarak önlemek mümkün mü?

İtaat Seçeneği

Teknik olarak evet. Tüm toplumu itaatkar yaptığınız zaman ve suç işlemeyi yasakladığınız zaman itaate bağlı olarak barışçıl bir toplum yaratabilirsiniz. Peki suç işlemeyi yasaklayanların suç işlemeyeceğine güvenebilir miyiz? elbette hayır. İnsan bu beşer şaşar. Ben böyle bir yönetime onay vermezdim mesela. Zorla ilaç vermeleri gerekirdi. Hop, insan hakları ihlali!

Hadi diyelim herkes onay verdi böyle bir ilaç da mevcut. İlacı da düzenli kullanıyoruz. Bir süre sonra ilaca toleransımız artacak ve daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulacak. Bu da bir noktada kullanıcı olan herkesi uyuşmuş bir vaziyete sokar. Ayrıca itaat ve talebe uyma da sevmek, saymak kadar karmaşık bir davranış. Bardağa su doldurup getirmekle, bir başkasına zarar vermeyi ya da kendinden ödün vermeyi gerektiren talep aynı kefeye konamaz. Bir süre sonra beyin illa ki karşı direnç gösterir. Çünkü hala bilinç sahibi düşünen varlıklar olacağız. Ha bilinç sistemden komple atılacaksa o başka. Ama ben yapa zekaların bilinçlenip dünyayı ele geçirmesini beklerken bizim bilinç ödülünü-cezasını kaybetmemiz beni bir miktar kırar. İtaati denedik olmadı. Öğrenme ve koşullama?

Koşullama Seçeneği

Bu seçenek Otomatik Portakal’da deneniyor. Çete lideri Alex yakalandığı zaman hapse değil bir şiddet deneyine gönderiliyor. Onay alma falan da yok. Çünkü bu çeteler daha az insan görülüyor. Deneyde her suç veya şiddet içerikli durumda mahkumun istifra etmesi sağlanıyor. Böylece kendisi şiddet göstereceği durumda dahi kusmaktan hareket edemez hale geliyor. Şiddete karşı istifra ile koşullanıyor. Ağır bir distopya için makul bir çözüm. Ama bu çözüm orada da işlemiyor.

Bu sefer Alex şiddete maruz kaldığı durumda da kendini koruyamaz hale geliyor. Savunma ve korunma hakkı da gitti bu sefer. Yine ortalık karışıyor. en mantıklı çözüm caydırıcı cezalar, gerçek bir adalet sistemi ve terapi desteğidir bence. Kastrasyon ise cinsel suçlara yönelik tartışmalı bir müdahale. Tekrar eden cinsel suç durumlarında kullanılması ise benim yatkın olduğum bir bakış açısı. Bilemiyorum çocukları koruma fikri daha ağır basıyor sanırım. Gelelim karakterlereeee….

Spiderhead Steve Abnesti Karakter İncelemesi

Spiderhead film incelemesine karakter incelemesi ile son vermek üzereyiz. Steve ilaç şirketinin sahibi. Deney desenlerini o kuruyor, değişkenleri ve katılımcıları o belirliyor, dozaja o karar veriyor. Ancak “onlardan biri gibi görünmek için” kendisinin şirketin bir çalışanı olduğunu söylüyor. Sevimsiz deneylere sıra geldiğinde suçu Deneyi Yürütme Komitesi’ne atıyor. Kendini sevilebilir kılmaya çalışıyor. Kimsenin ondan tiksinmesini, nefret etmesini istemiyor. Burası narsist bazı kokular içeriyor. Zaten deneyin tamamının sadece kendi travmasının bir daha yaşanmaması için dizayn edildiğini öğrenince narsist kokusu buram buram bir hal alıyor.

Sosyopati ve Narsizm Eğilimi

Ayrıca istediğini alabilmek için sosyopatik özellikler de gösteriyor. Yanlış olduğunu bile bile insanlara Karartin veriyor. Çünkü Karartin etkisi altında da B-6’nın işe yarayıp yaramadığına bakması lazım. Onay alamadığında manipüle edici konuşmalar gerçekleştiriyor. İşine en çok yarayacak olan kişi Jeff. Steve de en çok Jeff ile yakınlık ve bağ kuruyor. Jeff’i ona saygı duyduğuna ve Spiderhead’de ona değer verildiğine inandırmaya çalışıyor. Kendine yönelik sevgisi düşük ama bunun farkında değil. Kendiyle gurur duyuyor. Gerektiğinde mevkiinin verdiği gücü Mark’a karşı kullanıyor. Ama asıl silahı hep manipülasyon. Tıpkı narsistlerde olduğu gibi. Çocukluk travmaları ve babasından alamadığı sevgi, kendini bu kadar çok sevmesine ve önemsemesine sebep olmuş olabilir.

Spiderhead Jeff Karakter İncelemesi

Jeff kazayla da olsa sevdiği kişilerin ölümüne sebep olmuş bir mahkum. Aslında mahkumiyet öncesi mutlu ve sosyal bir hayatı olduğunu epizodik bellek dönüşleriyle görüyoruz. Ancak amaçlı bir suç işleme durumu olmadığı için ölüme sebep olma durumunu kaldıramıyor ve suçluluk duygusu peşini bırakmıyor.

Steve’in manipülasyonlarına yenilmesinin en önemli sebebi suçu bitirmeye veya önlemeye yönelik motivasyonu. Ancak işler pek bildiği gibi değil. Psikolojik sağlamlığı yüksek biri. Çünkü duygu durumlarla oynanan bir deneyin hemen her aşamasında bulunuyor. Ama yine Spiderhead atmosferine rağmen hem psikolojik olarak hem de bilişsel olarak fazlasıyla sağlıklı kalıyor.

Yalnız hissettiği suçluluk durumu onu manipülasyona açık hale getiriyor. Ayrıca itaat etmeyi sağlayan etken maddeye en yoğun biçimde karşı koyan mahkum da o. Bu da ahlaki gelişim  açısından en az Sosyal Sözleşme Eğilimi Evresinde olduğunu gösteriyor.

Spiderhead film incelemesinde sona geldik…

Kapanışa hoşgeldiniz. Yazarken benim bile “aman aman nerelere geldik” dediğim bu kapsamlı inceleme artık son buldu. Spiderhead’i beğendiyseniz Otomatik Portakal, Das Experiment ve Azınlık Raporu filmlerini de öneririm. Hatta Miles Teller’ın oyunculuğunu beğendiyseniz Whisplash’i de izlemenizi tavsiye ederim. Üst insan bulma çabasına yönelik deneysel girişimleri konu alan Uyumsuz Serisi ve Maze Runner Serisi’ni de sevebilirsiniz. Diğer film incelemelerimiz için Psikoloji Arşiv Film Kategorisini ziyaret edebilirsiniz. Bir önceki son film incelemem Don’t Look Up Filmi: Sosyal Psikolojik İnceleme de dikkatinizi çekebilir. Bu kadar öneri yeter bence. Sevgilerimle, görüşmek üzere.

 


Kaynaklar

Dutton, D.G. ve Aron, A. P. (1974). Some evidence for heightened sexual attraction under conditions of high anxiety. Journal of Personality and Social Psychology, 30(4), 510-517.

Kastrasyon hakkında: https://tr.euronews.com/2018/07/05/hangi-ulkeler-tecavuz-suclularini-kimyasal-hadimla-cezalandiriyor- 23.06.2022 tarihinde erişimde.


Bu yazı Psikoloji Arşiv Yayın İlkeleri ‘ne uygun şekilde yeniden düzenlenmiştir. 

Editör: Selin Cennet Türker

Görsel Tasarım: Taner Türker

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*