Narsistik Kişilik Bozukluğu Belirtiler, Tanı ve Tedavi

Narsistik Kişilik Bozukluğu : Belirtiler, Tanı ve Tedavi

Klinik Psikoloji/Ruhsal Bozukluklar/Terapi

Herkese merhabalar. Ben Psikolog Büşra Uzunkaya. Bu yazıda hepimizin günlük hayatta en çok duyduğu ruhsal bozukluklardan biri olan narsistik kişilik bozukluğu hakkında konuşacağız. Kimlere narsist denir? Normal narsisizm ve patolojik narsisizmin farkı ne? Narsisistik kişilik bozukluğu tedavi edilir mi? Narsist insanlar ve gizli narsistler hakkındaki tüm detaylar için buyurunuz yazıya.

Narsizm Nedir : Anlamı ve Tarihçesi

Narsizm (narsisizm), kişinin kendi ruhsal ve bedensel benliğine veya karakterine yoğun bir bağlanma duyması ve kendini beğenmesidir. Neredeyse kişinin kendine hayranlık duyması ve empatiden yoksun oluşudur. Narsizm kelime anlamı olarak kişinin kendine aşık olması, kendine cinsel arzu duyması, kendini üstün görmesi gibi anlamlara sahiptir.

Göz At: Narsizm İlgili Psikolojik Filmler

Narsizmin Tarihçesi

Psikolojide narsizm (narsisizm) kelimesini kullanan ilk kişi Havelock Ellis olmuştur. Ellis, cinsel dürtülerini aşırı bir biçimde kendi bedenine yönelten kişileri açıklamak adına bu kavramı kullanmıştır. Narsizmin en fazla kadınlarda gözlemlendiğini, tüm cinsel dürtülerini kendine hayranlık şeklinde yöneltilmesini barındıran duygular olarak ifade etmiştir.

Freud ise narsizmi kişinin cinsel gelişim süreçlerinden biri olarak ifade etmiştir. Narsizmin kişinin; cinsel objenin bedenine davrandığı gibi kendi bedenine davranması, kişinin bu davranışlarından tam olarak bir doyum sağlayana kadar bedenini sevmesi ve okşaması şeklinde tanımlamıştır. Freud’un Schreber öyküsünde narsizm, cinsel gelişim sürecinde nesne sevgisi ile otoerotizm arasında olan bir evre şeklinde açıklar.

İlk Narsistik Makale

Otto Rank narsizm üzerine ilk psikanalitik makaleyi yayınlamıştır. Makalede narsizm hâlâ ilk olarak kişinin kendi bedenini sevmesi olarak ele alınmıştır. Ancak bunun yanında ilk defa cinsellik dışındaki ruhsal fenomenler ile arasında ilişki kurulmuştur. Kendine hayran olmak ve kibir. Rank’ın makalesinde ilk defa narsizmin savunmacı özelliği ifade edilmiştir. Kernberg narsizmi; empatiden yoksun olma, benmerkezcilik, duygusal anlamda boşluk hissiyatı, büyüklenmecilik olarak tanımlar. Kohut’a göre ise narsizm, depresif duygular, dayanıklılık ve empatiden yoksun olmak ve kırılganlık ile karakterizedir.

İki Farklı Boyutta Narsizm

Genel anlamıyla narsizm; kendini üstün görme, kendine yönelik aşırı sevgi ve benmerkezcilik benzeri tanımları içermektedir ve psikolojide patolojik narsizm ve normal narsizm şeklinde iki türlü değerlendirilir.

Normal Narsizm, insanların günlük yaşamlarından keyif almasını, eksiklikleri sebebiyle utanç ve öfke duygularını yaşamasını, başarılarıyla gurur duymasını sağlamaktadır. Böylece; kendimize ait bir şeyler yaratmamızı, dünyada olumlu bir iz bırakmamızı, kusurlarımıza ve kendimize gülmemizi sağlar, kendimize dair hissettiğimiz şüphelerin hayatımıza vereceği zararlara karşı bizi korur. Kısacası olumsuz olaylar karşısındaki yaralanmalarımızın en asgari düzeye inmesini sağlar. Narsist kişiler öz farkındalıktan tamamen yoksundurlar fakat normal narsisizm de bu farkındalık vardır.

Patolojik Narsizm

Patolojik narsizmde kişide bulunan kendini beğenmişlik durumu tamamıyla başka insanların hayranlığını kazanmak adınadır. Gerçekte bu bireyler kendisine saygı ve güven duyma konularında ciddi problemler yaşamaktadır. Hissettikleri bu eksikliği etrafındaki kişiler üstünden ortadan kaldırmaya çalışırlar ve onay, sevgi ve beğeni alamadıkları takdirde ise yoğun bir mutsuzluk duygusu yaşayıp sıkıntıya girerler. Bu kişiler aslında bilinçdışında kendilerini küçük, eksik, değersiz ve kusurlu görürler. Bütün savunmalarının aslında nefret duydukları özbenliklerini bastırarak, insanların ona hayran olmasıyla kendini sevilebilecek bir duruma getirmek doğrultusundadır.

Narsistik Kişilik

Narsist kişilik, bireyin kendisini fazlasıyla şişirilmiş, olumlu ve gerçekçi olmayan bir düzlemde görmesine sebep olur. Narsist kişilik, övünme, hayranlık arayışı, önemli insanlarla iletişim kurma arzusu, maddi varlığını sergileme gibi özdenetim stratejilerinden faydalanırlar. Bu kişiliğe sahip bireyler, tamamen kendilerine odaklandıkları için davranışlarının başkasına ne gibi yararı ya da zararı olacağını düşünmezler. Hayranlık, popülerlik ve yüksek ilgi gibi arzuları vardır. Bu arzularına ulaşmak için dışa dönük, insanlarla kolay iletişim kuran ve kendine güvenen bir kişilik profili çizerler. Narsistik kişiliğe sahip bireyler kısa zamanda çok sayıda yüzeysel ilişki kurarak kendilerini geliştirmeyi ve benlik saygısını düzenlemeyi amaçlarlar.

Narsistik Kişilik Tipine Yönelik Görüşler

Narsizmi bir kişilik tipi olarak değerlendiren ilk kişi Sigmund Freud olmuştur. Freud’a göre narsist kişilik tipine sahip bireylerin cinsel enerjileri kendilerine yöneliktir. Narsist kişilerin asıl ilgileri kendilerini başkalarından korumak adınadır. Sonraki yıllarda narsizmin ortaya çıkışına ve özelliklerine dair pek çok çalışma yapılmıştır. Otto Kernberg ve Heinz Kohut, narsistik kişilik bozukluğu adına önemi kuramlar ortaya koymuşlardır.

Narsistik Kişilik Tipine Yönelik Görüşler
John William Waterhouse – Echo and Narcissus

Kernberg’in Bakış Açısı

Kernberg kuramında Freud’un dinamikleri üzerinden ilerler. Kernberg’ e göre narsizm bireylerin üç yaşına kadar olan yaşantılarında ebeveynlerinin onu terk edeceğine ya da onları kaybedeceğine dair kaygılarını gidermek adına, çocukluk çağında gelişen savunma mekanizmalarıdır. Narsistik kişilerin duygusal açıdan; empatiden yoksun, sürekli başkalarından övgü bekleyen, sığ ve büyüklenmeci yapıya sahip olduğunu belirtir. Başkaları tarafından hayal kırıklığına uğradıklarında ya da terk edildiklerinde gösterdikleri depresif reaksiyonların nedeni de aşırı düzeydeki kin ve öfkeleridir.

Kohut’a Göre Narsizm

Kohut ise narsist kişilerin, çocukluk yaşantısında ebeveynlerinden ihtiyaçlarına karşılık bulamadıklarını ve bu sebeple kişilik yapılanmalarında dağılma yaşandığını söyler. Gelişim sürecinde ihtiyaç duyduğu ilgi ve onayı almak için kendini ebeveynine fark ettirmeye çabalayan ama karşılık bulamayan çocuklardır. Paylaşmayı öğrenemez ve idealleştirme gereksinimi duyduğu anne profilinde yoksunluk yaşar. Kohut, narsist kişiliği; benlik profilindeki geçici parçalanmalar, çarpıklık veya zayıflama şeklinde tanımlar. Narsist kişilerin sıklıkla depresif duygular ya da hipokondria benzeri belirtiler gösterdiklerini ifade eder.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Tanılama Süreci

Narsistik kişilik bozukluğunu değerlendirmek için klinik süreçte hem projektif ölçme araçlarından hem de objektif testlerden yararlanılmaktadır. Tanı koyma ve tedavi aşamasında klinik görüşmenin yanında projektif ölçme araçları da önemlidir. Projektif testlerden Erken Dönem Yaşantılar Testi, Tematik Algı Testi (TAT) ve Rorschach gibi ölçüm araçları narsizmi değerlendirme hedefiyle, puanlama endeksleri değiştirilerek uyarlanır ve kullanılır.

Narsizm bir kişilik bozukluğu olarak ilk defa 1980 yılında Amerikan Psikiyatri Derneği’nin yayımladığı DSM-III’de yer almıştır. 1987 yılında çıkan DSM-III-R ise Kernberg’in ortaya koyduğu “görkemli benlik” kavramını destekler biçimde revize edilmiştir. DSM-IV’ de yer alan narsisistik kişilik bozukluğu; “ Yer alan dokuz kriterden beşinin bulunması ile saptanan, erken yetişkinlik çağında başlayan ve farklı koşullarda ortaya çıkan; empati yapamama, beğenilme ihtiyacı ve üstünlük hissiyatının süreklilik sağladığı bir örüntü” şeklinde tanımlanmaktadır.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Belirtileri ve Tanı Kriterleri

Güncel tanı kitabı DSM-V’e göre Narsisistik (Özsever) Kişilik Bozukluğu aşağıdakilerden beşi (ya da daha çoğu) ile belirli, erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, büyüklenme (düşlemlerde ya da davranışlarda), beğenilme gereksinimi ve eşduyum yapamama ile giden yaygın bir örüntü:

  1. Büyüklenir (örn. başarılarını ve yeteneklerini abartır; gösterdiği başarılarla oransız bir biçimde, üstün biri olarak görülme beklentisi içindedir).
  2. Sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşır durur.
  3. “Özel” ve eşi, benzeri bulunmaz biri olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce (ya da kurumlarca) anlaşılabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır.
  4. Çok beğenilmek ister.
  5. Hak ettiği duygusu içindedir (özellikle kayırılacak bir tedavi göreceğine ya da her ne istiyorsa yapılacağına ilişkin anlamsız beklentiler içinde olma).
  6. Kendi çıkarı için başkalarını kullanır (kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarından yararlanır).
  7. Eşduyum yapamaz: Başkalarının duygularını ve gereksinmelerini anlamak istemez.
  8. Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.
  9. Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergiler.

Narsist kimdir? Narsistik davranışlar nelerdir?

Narsizmin tanımı konusunda çeşitlilik olmasına karşın, davranışsal olarak tanımının yapılmasında görüşler arasında büyük bir tutarlılık sağlanmıştır. Narsizm özsaygı ve özgüven adına başka insanlardan daha fazla kendine güven duymayı, içe yönlendirilmiş haz duygusunu barındırır. Bu sebeple narsist kişiler güç ve saygınlıkla avunan bunun yanında, başkalarından daha güzel, önemli, yetenekli ve güçlü olduklarına dair fikirleriyle kendilerini fazlasıyla yüceltirler. Narsist kişiler eleştirinin her türlüsüne karşı fazla alıngandır, eleştirinin doğruluğunu göz ardı ederek üzüntü veya kızgınlık gibi tepkiler verirler. Birçok durum karşısında narsizm, alçakgönüllülük veya alttan alma gibi tutumlarla gizlenmektedir. Fakat buradaki alçak gönüllülüğü aslında kendine hayranlığı için bir sebep olarak kullanmaktadırlar.

Narsist İnsanlar

Narsistler çoğunlukla şan, şöhret ve ünü seven; kendisini diğer insanlardan üstün ve farklı gören kişilerdir. Bu sebeple baş tacı edilmek, el üstünde tutulmak, övülmek, kendilerini özel ve önemli hissetmek, sürekli özel bir muameleyle karşılanmak onlar için çok önemlidir. Çoğunlukla soğuk, herkese üstten bakan, kibirli, mesafeli, kendini beğenmiş ve çekici bir görünüme sahiplerdir. Bu arayışlar nedeniyle narsist kişiler diğer insanlara bağımlı bireylere dönüşürler. Oluşan bu bağımlılık sonucunda ise kıskanç veya kırılgan kişilik yapıları geliştirmektedirler. Sürekli olarak alıcı olan taraftaki narsistler, aldıklarından doyum sağlayamazlar bu sebeple devamlı bir boşluk hissi yaşamaktadırlar.

Narsist İnsanların Kişilik Özellikleri

Narsist insanlar başka insanların bilgilerini ve başarılarını kendilerine mal etmekte oldukça beceriklidirler. Başka bir insanın başarısını hiç rahatsızlık duymadan kendi başarıları gibi gösterebilirler. Tüm insanları, her türlü ilişkiyi, sahip oldukları tüm gücü kendi çıkarları adına kullanabilirler. Narsist kişiler için güçlü olmak çok önemlidir. Bu sebeple başarılı olup iyi bir konuma gelebilmek adına çok yoğun çalışabilirler.

Narsistlerde kıskançlık en sık yaşadıkları duygular arasındadır. Başka insanların güzelliklerini, üstünlüklerini, başarılarını ve sahip olduklarını kıskanabilirler. Kendilerinin istediği ama sahip olamadıkları şeylere başka insanların sahip olmasına tahammül edemezler. Narsist insanlar için belirleyici faktörlerden bir tanesi de çok yoğun hissedilen haset duygusudur. Narsistler çok yoğun ve sürekliliği olan bir haset duygusu yaşarlar ki diğer insanlar hiçbir güzelliğe sahip olsun istemezler. Sanki başka insanlarının mutluluğu ve başarısı onlar için mutsuzluk ve başarısızlıktır. Bu yaşanan haset durumu çok sıkıntı veren ve anlamsız bir duygu sürecidir.

Gizli Narsistler

Patolojik narsizm literatürde iki alt boyutta değerlendirilir. İlki büyüklenmeci, açık, teşhirci narsizmdir. İkincisi ise kırılgan, örtük, hassas, gizli narsizm. DSM-V tanı kriterleri özellikle büyüklenmeci narsizmi kapsayan ve değerlendiren bir formattadır. Bu sebeple de alanda narsistik kişilik bozukluğu tanı kriterleri üzerine farklı tartışmalar mevcuttur.

Büyüklenmeci narsistler; dikkat çekme ihtiyacı, grandiyözite, küstahlık, teşhircilik, haset, başkalarının gereksinimlerini görmeme, düşük kaygı düzeyi ve aşırı talepkarlık gibi özellikleriyle ön plana çıkar. Kırılgan narsistler diğer bir adıyla gizli narsistler ise eleştiri konusunda hassas, aşırı alçak gönüllü, acı çektiğini düşünen, kaygı düzeyi yüksek, sürekli stres altında hisseden ve yakın ilişkilerinde fark edilebilen kendilikle ilişkili büyüklenmeci beklentileri ile göze çarpan insanlardır.

Gizli narsistlerin davranışları nasıldır?

Gizli narsistlerde büyüklenmecilik, “sessiz büyüklenmecilik” biçiminde gözlemlenir. Bu kişiler değerlendirilmeye veya eleştirilmeye yönelik çok fazla hassastırlar. Gizli narsistler, diğer insanlar tarafından değerlendirilme olasılığı bulunan durumlarda kaçınma davranışı gösterir. Bu kaçınma davranışıyla da büyüklenmeci kendiliğin devam etmesini sağlarlar. Gizli narsistler üstünlük, büyüklük, hak iddia etme ve özel olma ile ilişkili fantezilere sahiptirler fakat bu büyüklenmeci narsistlerde görüldüğü gibi insanlarla ilişkilerinde belirgin değildir.

gizli narsist davranışları nasıldır
John William Waterhouse – Echo and Narcissus

Bu kişiler, büyüklenmeci narsistlerin tam aksine büyüklenmecilik fantezilerini kabul edilmez ve ulaşılmaz olarak görürler. Bu fantezileri sürdürme çabasında da çaresiz ve zayıf olduklarını kabullenirler. Bu yüzden de fantezileri nedeniyle utanç duyarlar ve diğerlerinin kendisindeki büyüklenmeciliği anlayacağından endişelenirler.

Gizli narsistler hak iddia etme gereksinimlerini net bir biçimde göstermese de bu gereksinimleri karşılanmadığında yoğun bir hayal kırıklığı yaşarlar. Yaşadıkları hayal kırıklığı karşısında şiddetli öfke veya hak iddialarını reddetme eğilimindedirler.

Gizli narsistler öz saygılarını korumak için başkalarına güven duyarlar ve sonrasında sürekli hayal kırıklığına uğrarlar. Yaşanan bu döngü sonucunda insanlarla ilişki kurma noktasında kaygılanırlar veya ilişki kurmaktan tamamen kaçınırlar. Gizli narsistlerin özgüven tehditleri ve hayal kırıkları sonucunda yaşadığı yetersizlik, depresyon, kaçınma, utanç ve tükenme ile öfke duyguları bu kişilerin değişken duyguduruma sahip olmalarına neden olur.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilir mi?

Narsistik kişilik bozukluğu için henüz kesin bir tedavi yöntemi sunulamamaktadır ve bozukluk için ilaç tedavisi uygulanmamaktadır. Bu bozukluğa sahip insanlar narsist kişilik özellikleri sebebiyle amaçlarına ulaşamadığı zamanlarda ve hayali ya da gerçek bir terk edilme durumuna karşı, birtakım depresif semptomlar sergileyebilirler. Bu durumlarda antidepresan kullanmanın yarar sağlayabileceği belirtilmiştir. Narsisistik kişilik bozukluğu için en yararlı tedavinin psikanalitik psikoterapi olduğu düşünülmektedir. Fakat bu terapi sürecinde asıl amaç bireyi narsizmden vazgeçmeye ikna etmektir. Bu amacın zorlukları nedeniyle bu terapinin sonuçları da tartışılmaktadır.

Editörün Notu: Büşra Uzunkaya yazılarından devam etmek isterseniz Robot ve Robopsikoloji yazısına geçiş yapabilirsiniz. Başka bir psikopatoloji başlığı arıyorsanız Psikoloji Arşiv Psikopatoloji kategorisine göz atabilirsiniz. Biraz eğlenmek isteyenlere de şöyle muzip bir şarkı bırakıyorum: Aynaya baktım, kendime. Görüşmek üzere.


Bu yazı Psikoloji Arşiv Yayın İlkeleri ‘ne uygun şekilde yeniden düzenlenmiştir. 

Editör: Selin Cennet Türker

Görsel Tasarım: Taner Türker

Redaktör: Elif Karakuş


Kaynakça
Anlı, İ., & Bahadır, G. (2007). Kendilik psikolojisine göre narsisistik ve sınır kişilik bozukluğu. Psikoloji Çalışmaları, 27, 1-12.
APA (2013). DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı. (çev. Köroğlu, E.). Hekimler Yayın Birliği, Ankara.
Ar, Y. (2014). Büyüklenmecilik ya da incinebilirlik: Narsisistik kişilik örgütlenmesinin şema terapi yaklaşımı çerçevesinde ele alınması. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 1(3), 29-43.
Balci, Ş., & Gargalik, E. (2020). Narsisistik Kişilik Özellikleri ile Sosyal Medya Kullanımı Arasında Bir Bağlantı Var Mı?. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (44), 125-140.
Battal, F. B., & Koyuncu, A. (2016). Narsisistik kişilik yapılanmasının aile ve çocuk bağlamında incelenmesi. Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
Battal, F., B. (2013). Gündelik Hayatta Narsisizmin Toplumsal Görünümleri. Güneş, Ü. (Ed.). II. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Bildiriler Kitabı – V. Bursa: Uludağ Üniversitesi.
Ekinci, E. A. (2018). Psikopatolojik belirtilerin narsisistik özellikler ve başa çıkma tarzları ile ilişkilerinin incelenmesi. Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Eldoğan, D. (2016). Hangi Narsizm? Büyüklenmeci ve Kırılgan Narsizmin Karşılaştırılmasına İlişkin Bir Gözden Geçirme. Türk Psikoloji Yazıları, 19(37), 1-10.
Erdoğan, B., & Öztürk, E. (2018). Ruhsal travmanın aktarımında narsisizm. Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 3(3), 11-20.
Kızıltan, H. (2011). Psikanaliz dersleri, Doğu Batı Düşünce Dergisi. 56, 55-83
Schmidt, A. (2019). Kernberg ve Kohut’un narsisistik kişilik bozukluğu kuramlarının karşılaştırması. Türk Psikiyatri Dergisi, 30(2).
Şimşek, T. (2019). Sosyal Medya Kullanıcılarının Mahremiyete Dönük Tutum ve Davranışları ile Narsisistik Kişilik Eğilimleri Arasındaki İlişkinin Analizi “Özçekim Örneği”. International Journal of Social Science, 2(2), 7-28.
Timuroğlu, K., & İşcan, Ö. F. (2008). İşyerinde narsisizm ve iş tatmini ilişkisi. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 22(2), 239-264.
Timuroğlu, M. (2005). İş Yerinde Narsizm Ve İş Tatmini İlişkisi: Bir Uygulama. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Erzurum

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

*